Fenerbahçe Bu Maçı Kazandı Ama

Spor Toto Süper Lig’in 9. Haftasında oynanan Fenerbahçe – Karagümrük mücadelesi aksiyonu bol, pozisyonu bol, hataları bol ve ders alınması gereken hususların bol olduğu bir karşılaşma oldu. Hafta arası oynadığı AEK Larnaca mücadelesinin yorgunluğuyla sahaya çıkan Fenerbahçe takımında yine ilk 11’i tam olarak tahmin edebilen olmamıştır diye düşünüyorum. Jorge Jesus, bünyesinde barındırdığı tüm oyuncularına güvenen, her an görev veren ve görev verdiği oyuncularının da mutlaka hazır olmasını ve tam performans sergilemesini bekleyen bir hoca portföyü.

Ancak Portekizli hocanın bazı maçlarda, bazı oyunculara haddinden fazla sabretmesi takıma zarar verebiliyor. Sezon başından beri defansın tüm yükünü birlikte çeken Szalai ve Gustavo Henrique’nin biraz dinlenmeye, mental olarak tazelenmeye ihtiyaçları olduğu aşikar. Nitekim maçın galibiyet golünün asistini yapan Szalai, bence maçın Fenerbahçe kariyerindeki en kötü maçlarından birisini oynadı. Sarı lacivertlilerin tüm maçlarda geriden oyununu kuran Szalai, dün ilk yarıda dörtte sıfır uzun pas isabeti ile takıma geldiğinden beri en kötü istatistiği verdi.

Defans Hattını Her Zaman Önde Kurmak Olmaz

Macar oyuncu, Karagümrük takımının attığı ilk golün başlangıcında bir top kaybı yaptı ve bir de basit çalım yiyerek kalesinde pozisyonun yaşanmasına neden oldu. İkinci golde rakibi arkaya kaçıran Szalai, dördüncü golde de rakip oyuncuya resmen asist yapan isim oldu. Kalitesi, hırsı, becerisi elbette tartışılmaz. Fenerbahçe’nin mutlak ilk stoperi Szalai’dir. Ancak bu oyuncu yorulmuş. Gerek mental olarak, gerek fiziksel olarak ve gerekse de tempo olarak 3 günde bir 90 dakika oynayacak durumda değil.

Heleki Szalai-Gustavo ikilisi ile bir yanda Lincoln, bir yanda Osayi dörtlüsü ile oynayan bir takım defansını önde kurarsa, hızlı bir rakip santrfor defans arasına atılan her topu alabilir. Lincoln ve Osayi sürekli ileriye bindiren sprinter oyuncular. Gustavo ise tank gibi bir stoper, ancak hantal. Yük tamamen Szalai’ye binerse ara topları rakip çok rahatlıkla alır. Bunun örneğini UEFA Avrupa Ligi’nde Rennes deplasmanında gördük. 2 dakikada 2 ara top ile 2 gol yedi Fenerbahçe. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş da çok denedi ancak ofsayt taktiğine yenildiler. Dün akşam ise Karagümrük takımı hızlı kanat değiştirip defans arasına seri toplar gönderince oldukça başarılı oldu. Sonuç olarak her zaman defans hattını önde kurmak olmaz. orta sahası güçlü, santrforu süratli takımlar gelir, atar, gider. her zaman bir fazlasını atamayabilirsin.

Hamleler Geciktikçe Pirlo Cesaretlendi

Düşünün. Sezona mutlak şampiyonluk parolası ile başlamışsınız, erken dakikada golü de buldunuz. Ancak ilk yarı soyunma odasına 2-2 ile giriyorsunuz. Ortada bir problem var. Crespo ve İsmail örümcek gibi tüm orta sahaya ağ örmese, sürekli bir oraya bir buraya koşup rakibe basmasa vah halinize… Oyunu çözen Pirlo ise durumdan memnun. Çünkü Fenerbahçe deyimi yerindeyse vuruyor ama öldüremiyor. Özellikle kaleye çektiği 4 şutun 3 tanesini gol yapan bir Batshuayi de kenarda oturuyor. Nitekim son 5 dakika kala oyuna giriyor. Bu maç Jesus için büyük bir uyarı olmuştur diye düşünüyorum. Bir takımın defansıyla her maç oynanmaz, ilk 11’i ile her maç oynanmaz. Burası Türkiye Süper Ligi. Burada işler Avrupa’daki gibi ilerlemez. Her maç da böyle son dakika golüyle bitmez.